8 Ağustos 2013 Perşembe

Toplan Gidiyoruz Ey Kalbim

Toplan Gidiyoruz Ey Kalbim

Haydi toplan akşam oldu 
vakit doldu 
toplan gidiyoruz ey kalbim 
kırkikindi yağmurlarına kalamam 
kaldıramam bunca ağrıyı, ihaneti 
biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana 
bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm 
sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden 
bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı 
çekip gidiyorum buralardan 
içimdeki cesetleri çiğneyerek 
kalbimdeki mahşere 

bak akşam 
vakit tamam 
duruldu işte bulanık denizler 
dürüp ömrümün defterini 
toplan gidiyoruz ey kalbim 

yorgunum 
bir sonbahar ezgisi gibi bekleyemem son yaprakta 
sevgisi iğdiş edilmiş tarihlere koma beni ey kalbim 
bak güz yağmurları iniyor acılar ve ihanetler üstüne 
çırılçıplak ve sevgisiz kalmış bir şiirim 
kimsesiz bir kış ortasında 
ne gülen gözleri ısıtıyor artık çocukların 
ne de sevdalı bakışları yeniyetme aşıkların 

bütün dinlerden kovuldum 
bütün ülkelerden 
bütün yüreklerden kovuldum 
(*) "Aliye gülümsesem Muaviye öldürür beni" 
hangi tanrıya sığınsam yaramın merhemi yok 

biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana 
bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm 
sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden 
yeni bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı 
sevdalı bir kuş yükleyip kanatlarına acılarımı 
alıp gitsin beni buralardan 

hamuru çürümüş dostluğun, vefanın, aşkın 
vefasız mevsimlere bırakma beni ey kalbim 
ağlatma beni sevda kapılarında 
kahpe kapılarında eğme boynumu 
kurşunlar sıkılsada canevime 
çiğnetme yoksulluğumu ayaklar altında 
bırak başım dik, içim ezik kalsın 
onurlulara mahsus bir makamda ağırla beni 
satılmışlığın, alçaklığın, ihanetin ortasında koma 

biliyorum bu düş sığmaz kirlenmiş sokaklara 
bu sevda sığmaz 
bakmayın gözlerime 
nasıl saklarım yüreğimdeki incinmişlikleri 
kınalı bir kelebek konunca saçlarıma 

ah! Benim de hayallerim vardı 
baharlarım vardı, yazlarım vardı 
kuşlar göçüp gitti yüreğimden 
gökyüzüm yaralı kaldı 
bir isyan giydirip gözlerime 
dipsiz uçurumlara yuvarladım umutlarımı 

aşk diyordum talan oldu, yalan oldu ömrüm 
tınısı kırık bir keman sızısıyım artık 
yok gideceğim başka bir liman 
bak duruldu işte bulanık denizler 
haydi toplan vakit tamam 
toplan gidiyoruz ey kalbim 
boşalsın ince duygularımın sırtındaki yük 

paranın sevgiye ihanetini gördüm 
insanın önünde diz çöküp ibadetini 
dünler harabe yarınlar umut değil 
hüznün neresinden dönsem, kırgınım 

öpmeye uzandığım bütün dudaklar frengili 


Nuri Can 

Hiç yorum yok: